ŞABUT AVI HAKKINDA BİLGİLER
ŞABUT AVI HAKKINDA BİLGİLER
Ali KÖMBE ve ŞABUTLAR
ŞABUT AVI HAKKINDA BİLGİLER
ŞABUT(Barbus grypus), CANER (Barbus esocinus) VE BİZİR ( Carasobarbus luteus)
Sazan ailesinin çok tanınmayan bu üç üyesi Fırat nehri ve üzerindeki barajlarda avlanan, amatör ve ticari balıkçılık açısından önemli üç türdür. Bizir balığı nispeten küçük boyuna rağmen kaşık ve sahte yemlerle at çek balık avcılığında oltalara atladığı için dinlence balıkçılığı açısından değerli bir konumdadır. Bölgede bu türler dışında da az tanınan ve hem amatör hem de ticari balıkçılık açısından değerli pek çok balık türü bulunmaktadır.
ŞABUT (Barbus grypus)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun su kaynakları ve buralarda yaşayan balıklar çok eski yıllardan buyana araştırılmasına rağmen uzmanları dışında kalanlar için bilmece olarak kalmaya devam etmiştir. Yörenin coğrafi şartları ve yurdun batı bölümlerindeki sulak alanlarda yaşayan balıklara ilişkin yoğun veri akışı bu balıkların ve avcılık bilgilerinin geri planda kalmasına neden olmuştur.
Asıl Şabut şekil olarak tatlısu kefali yada ot sazanına benzemesine rağmen, tipik bir barbus olarak iki çift bıyığı olmasıyla onlardan ayrılır. İriliği ve etinin lezzetinden dolayı Dicle ve Fırat nehirlerinin kenarında yaşayanlarca en iyi bilinen balıklardandır. Zeugma villalarının taban ve duvar mozaiklerinde bile resimleri olması bu güzel balık türün bilinirliği ve ününün çok eskilere dayandığını göstermektedir.
Şabut balığının sırt yüzgecinde IV sert, 7-9 yumuşak dallanmış ışın, anal yüzgecinde III sert 5 yumuşak ışın bulunur. Boyu 2 metreye ve ağırlığı da 60 kiloya ulaşır. Hepçildir, yani hem kabuklular, eklem bacaklılar ve balıklar, hem de bitkiler ve kökleri ile beslenir.
Şabut (Barbus grypus)
Urfa yöresinde bu balığa "Fırat’ın Şahı" denmektedir. Güneydoğu Anadolu’da özellikle yüksek dağlardan kar erimesiyle su alan büyük nehirlerde yaşar. Dicle, Fırat ve yakınındaki İran ve Irak nehirlerinde yaşar. Hindistan’da yaşayan Tor cinsine dahil balıklarla yakınlığı olup, o cinsin Akdeniz havzası ile bağlantılı olan bir türü olarak da adlandırılabilir.
ŞABUT AVCILIĞI:
Şabut oldukça irileşen, avlaması zevkli bir balıktır. Dip, bırakma oltaları ve uzatma ağlarıyla yakalanır. Kaşıklara ve diğer sahte yemlere atlar, fly ile de avlamaktadır. Şabut balığının ülkemizde bilinirliğinin artmasında Gaziantepli amatör balıkçı ve doğa sevdalısı sevgili Ali KÖMBE’nin bu balığın peşine düşmesi, sık sık avladığı balıkların fotoğraflarını internet ortamında yayınlamasının etkisi büyüktür. Ondan elde ettiğimiz bilgilere kadar, şabut balığının av yöntemleri olarak sazan ve yayın avcılığında kullanılan klas*k yöntemler biliniyordu. Balığın davranışları ve avcılığına ilişkin kendisinden öğrendiğimiz bilgileri şu şekilde aktarabiliriz.
ÜSTAD Ali KÖMBE’nin Kaleminden Şabut ve Avı :
Şabut (Barbus grypus) avlama anındaki verdiği aksiyon ve heyecanla tatlı suların en güzel ve hırçın balıklarından birisidir. Avlama yasak günleri (Şanlıurfa ve Adıyaman için 1 nisan 1 temmuz) olmasına rağmen av yasağının bitmesinden sonra yaklaşık 1 ay daha beklendiğinde, hem balığın avlanma içgüdüsü daha fazla olacak hem de trofe yakalama şansınız daha fazla olacaktır.
Şabut sıcak olan günlerde genelde 50 metre açıkta ve orta suda gezmeyi seven bir balık türüdür. Bunun yanı sıra gün doğuşunda ve gün batımında en verimli av zamanlarıdır.”
“Şabut balığı avcılığını güzel bir rastlantı sonucunda öğrendiğimiz bir balık olmuştur. At-çek sistemini hayatımızda vazgeçilmez yapan bu balığı ilk olarak 28 mm’lik misina ve 2 no’lu Döner kaşık ile avını yapıyorduk. Daha sonraları farklı kaşıklarla daha verimli avlar yapma ve daha büyük trofeleri yakalama şansına eriştik.
Ses titreşimlerini çok iyi algılayan bir balık olduğu için en fazla 2'li gruplar halinde ve sessiz bir ortamda av yapılmalıdır. Bu balık ne kadar çok hızlı olsa da yavaş ve kolay avları tercih ediyor. Avlağınız derin ve tabanında küçük otlar varsa en verimli şabut avı orada yapılır. Böyle bölgelerde genellikle sahteyi attıktan sonra tabana inmesini bekleyip tabanda ani bir hareketle kendinize doğru çekmeniz ve bu harekette sonra gayet yavaş bir şekilde çekmeniz daha uygundur. Bunun da sebebi bu türün avladığı balıkların genellikle bu otlu bölgelerde saklanmalarıdır.
Bazen sahteyi ani hareketten sonra alıyor, bazen de kıyıya kadar takip ediyor. Burası çok önemli… Bu balık sahteyi ilk attığınızda, daha suya düştüğü an alabiliyor (genellikle sabah yayılımından sonra). Attınız almadı, o zaman bekleyin, sahte suyun tam dibine insin ve hızlı bir aksiyonla çekin. Siz çektiğinizde sahte size doğru direk gelmez. Önce yukarı eğimli bir şekilde hareket eder (su derin olduğu ve misinanın bir bölümü halen su yüzünde olduğu için). Ve otlara çok nadiren takılma yapar. Avlandığımız bölgedeki otlarda çok narin, yani kamış yardımı ile oluşturduğumuz güç ile ya sahteyi kurtarıyor ve yada otun bir parçasını alıp geliyor. Sonra verdiğiniz aksiyonun peşinden kesinlikle sahtenin size gelişini yavaşlatın. Bu şekilde balık sahteyi daha kolay alıyor.
Diyelim yine almadı… Siz yine de yavaş sarım yapmaya devam edin. Kıyıya 5-10 metre kala yeniden oltanızın ucunu yukarı doğru tutup ani bir aksiyonla sahteyi kendinize çekip (JİĞ gibi) bırakın. Sonra sahteyi yeniden yavaşlatın. Benim tecrübelerime göre balık en çok bu şekilde yakalandı. Tabi ki öncelikle kısmet işidir.
Diyelim bu balık oltanıza düştü. Şabut avına her ne kadar sakin ve yavaş yaklaşsa da, sahteyi aldıktan sonra 3-5 saniyede 25-30 metre çok seri bir şekilde gidebiliyor. Onun için oltanızın kalama ayarı çok iyi olmalıdır. İlk etapta o heyecanla bir panik olur (bende halen oluyor). Ama sadece kamışın ucunu havaya kaldırıp bekleyin. Sakın kamışı size doğru çekmeyin. Bırakın o misinayı çeksin, siz sadece misina boşluğu alın. O anda balığı size doğru çekme imkânı yok. Ortalama 50 metre misinayı götürür, dikey olarak çeker ve su yüzüne çıkar. Sonra ters döner, ama aldanmayın. Bu hareketi çok klas*k bir şekilde yapar. Her zaman da kuyruğunu size doğru getirir. Kafa kısmı devamlı ilerde olur. O ana dikkat etmek lazım. Çünkü kuyruğu devamlı misinaya dolaştırır. İşte o an sizin çekme vaktiniz geldi demektir.
Çekersiniz, su yüzünde kendince gelir. Sakın aldanmayın, o balık halen canlı ve çok aksiyonludur. Bazı arkadaşları bu şekilde kandırıp kaçtığı çok oldu. Ama bunu dinlenmek için yapıyor. Bu şekilde tekrarlanan olaylar içinde kıyıya gelir, en son hamlesini kıyıda yapar. Siz tam kepçeleme hareketini yapacaksın, o çok ani bir şekilde su yüzeyinden çok yukarılara sıçrar (bazen böyle kaçırdık). Bir de bu balığın ağzı çok sert ve sahte iğneleri tam girmiyor. Eğer böyle durumlarda misina gevşeme olduysa balık kaçıyor.
Şimdilik ŞABUT hakkında bu kadar. Umarım DERĞİMİZİN diğer sayılarında yaptığımız ve yapacağımız avlardan edindiğimiz bilgileri siz değerli okuyucularımızla paylaşrız. Unutmadan Bir S.T.K cı olarak belirtmek isterim av yasak dönemi Gaziantep için 1 mart 1 haziran arası, Ş.urfa ve Adıyaman içinse 1 nisan 1 temmuz arasıdır. Günlük bir adet ve 45cm üstü avlama limitimiz vardır. Bu tür geçen yıl (2012) diğer türler içine giriyordu. GASOB-SHK-DER olarak bunun yanlışlığını resmi mercilere bildirdik ve tebliğde diğer türlerden çıkararak özel olarak tanımlattık.
FIRAT TURNASI (Luciobarbus esocinus)
Ülkemizde Cero, Caner ve Turna adları verilen Barbus esocinus avlaması ve yemesi daha zevkli bir balıktır. Güzel görünümü ve devasa boyutlarıyla tatlısu avcılarının hayallerini süsler. Fırat ve Dicle havzasında ve İran’da yaşar. Keban Baraj Gölünde bolca avlanır. Boyu 230 cm yi, ağırlığı 140 kiloyu aşabilir.
Manyar, Caner, Fırat Turnası (Barbus esocinus)
Caner devasa boyutu, uzun, sivrileşen ve basık başıyla diğer balıklardan ayrılır. İki çift bıyığı bulunur. Sazanların genel karakteri olan sırt yüzgecinin büyük dikeni bu türde de testere dişlidir. Yanal çizgisi boyunca 63-78 arasında pul bulunur. Dudakları gelişmiş olup beden üzerinde benek bulunmaz. Başı standart boyunun 3.1-3.7 de biri kadardır. Sırt yüzgecinde IV dallanmamış, 8 dallanmış ışın bulunur. Anal yüzgecinde ise bu sayı III-5 şeklindedir.
AVCILIĞI:
Genellikle yemli oltalarla avlanılır. Rahatlıkla at-çek oltalara da gelir. Hem nehirde hem de barajlarda akarsu ağızlarında avlanılır. Oltada müthiş aksiyon veren dayanıklı bir türdür.
BİZİR (Carosabarbus luteus)
Dış görünümüyle pullu sazana (Cyprinus carpio) benzeyen ve türü yakından tanımayanların karıştırdığı bir balıktır. Aşağı ve Yukarı Mezopotamya Havzaları ile İran’da yaşar. Boyu 35 cm ye kadar ulaşabilir. Sırt yüzgecinde III-IV sert (dallanmamış), 9-10 yumuşak (dallanmış), anal yüzgecinde ise III sert VI yumuşak ışın bulunur. Bedeni derince, standart boyunun %30-38 i kadar olabilir. Sırtı karın profiline göre biraz daha kamburcadır. Burnu küt, göz çapından biraz uzundur. Sazanın aksine sadece üst çenede bir çift bıyık bulunur. Sırt yüzgecindeki en büyük sert ışının arka tarafı testere dişlidir.
Bu balığın özel avcılığı hakkında çok fazla bilgi yoktur. Son yıllarda yine Sayın Ali KÖMBE tarafından Şabut avcılığı sırasında kaşıkla sık sık yakalanarak amatör balıkçılık ortamlarında fotoğraf ve avcılık bilgileri aktarılmıştır. Türün davranışları ve avcılığı hakkında kendisi tarafından aktarılan bilgiler aşağıda sunulmuştur.
Ali KÖMBE’nin Kaleminden Bizir Balığı ve Avı:
Bizir balığı avcılığı ve bu balık inanılmaz bişey. Önce balık hakkında kıyıda ve su içindeyken gözlemlerimi anlatayım. Çok baskın bir tür. İnanılmaz bir şekilde üreme yapıyorlar. Kış hariç yılın nerdeyse her ayında bizir (havyar) atıyorlar. İsmi de buradan geliyor. BİZİR balığı.
Kendi türlerini belli aylarda yiyorlar. Genellikle kıyıya yakın yaşıyorlar. Diğer balıkların havyarlarına bayılıyorlar. Gruplar halinde avlanıyorlar. Normalde ağız yapısı avcı bir balık şeklinde değil ama (dıştan görünür diş yok ve ağzı küçük). Tek avlanmazlar, kesinlikle ya havadan uçan martılarla koordineli ve ya şabutlarla küçük balık sürüsünü sıkıştırarak avlanırlar. Çok harami bir balıktır. Başkasının avını çalmasını iyi becerir. Oltamıza bir bizir düştüğü zaman biz o biziri kıyıya çekerken o anda yanında en az 3-5 daha bizir kıyıya kadar geliyor. Hatta bazen bir sahtede 2 bizir çıkabiliyor.
Atatürk barajının en baskın türüdür. Popülasyonu hemen hemen her bölgesinde mevcuttur. Hocamın dediği gibi avı da çok zevklidir. İlk sahteye atlaması çok serttir. Şabut gibi avına yavaş yaklaşmaz. Bu balık oltaya düştüğünde direk derine kaçma eğilimi göstermiyor, sağa yada sola gidiyor. Ayrıca Şanlıurfa’daki balıklı göldeki balıklarda BİZİR balığıdır. Bu türün tebliğde diğer türler arasına giriyor, yani günlük kişi başına 5 kg. Yasak dönemleri de şabut ile aynı tarihlerdir.
ALİ KÖMBE
Biz Amatör oltacılara vermiş olduğun bilgiler için
TEŞEKKÜRLER
TEŞEKKÜRLER
ALİ KÖMBE
ALİ KÖMBE
Ali KÖMBE ve TK Kadir AKAR
TK KADİR AKAR ŞABUT AVI
BARBUS GRYPUS ŞABUT
ADIYAMAN ATATÜRK BARAJI
TK BARBUS GRYPUS ŞABUT AVI VİDEO
ŞABUT İLE İLGİLİ HABERLER
Harran Üniversitesi (HRÜ) Bozova Meslek Yüksek Okulu (MYO) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdinç Şahinöz, yalnızca Fırat ve Dicle Nehri'nde yetişen şabut balığı ile ilgili yaptıkları araştırma çalışmalarının, bilimsel dergilerde yayınlanmasının ardından, ABD ve İsraillerin bu balıkla ilgilenmeye başladığını söyledi.
Şahinöz, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası meclis toplantısında, Atatürk Barajı'ndaki su ürünleri konusunda iş adamlarını bilgilendirdi.
Su ürünleri bölümünde, şabut balığının üretimiyle ilgili yaptıkları bir çalışmanın bilimsel dergilerde yayınlanmasının ardından, İsrail ve ABD'lilerin de yalnızca Fırat Nehri'nde endemik olarak yetişen bu balıkla ilgilenmeye başladıklarını, buranın yanı sıra kısmen de Fırat Nehri'nin Suriye ayağında bulunan şabut balığının İsraililer tarafından kutsal da sayıldığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
Üniversitemizin yürüttüğü çalışmalardan haberdar olan İsrailler ve Amerikalılar bizimle irtibata geçtiler. Bir kaç balık alıp gittiler. Bu balığın üretilip satılması yatırımcı için önemlidir. Bu konuda yatırım yapacak iş adamı kazançlı çıkacaktır. İsrail ve ABD'nin haricindeki ülkelere de rahatlıkla bu balık satılabilir.''
Üniversitemizin yürüttüğü çalışmalardan haberdar olan İsrailler ve Amerikalılar bizimle irtibata geçtiler. Bir kaç balık alıp gittiler. Bu balığın üretilip satılması yatırımcı için önemlidir. Bu konuda yatırım yapacak iş adamı kazançlı çıkacaktır. İsrail ve ABD'nin haricindeki ülkelere de rahatlıkla bu balık satılabilir.''
Balık tüketiminin uzak doğuda yıllık 50 kilogram olduğunu, Avrupa'da ise 30 ile 40 kilo arasında değiştiğini aktaran Şahin, Türkiye'de bu oranın 7 ile 6 kilogram, Güneydoğu'da ise 2 ile 3 kilogram olduğunu bildirdi.
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin ise devletin yatırımcıya önemli desteklerinin bulunduğunu hatırlatarak, Atatürk Barajı'ndaki su ürünleri zenginliğinin hibelerle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
''Şanlıurfa'nın üzerindeki ölü toprağını'' atması gerektiğini ifade eden Ertekin, Atatürk Barajı üzerinde su ürünleri konusunda yatırım yapılmasının önemli olacağını kaydetti.
ŞABUT ( BARBUS GRYPUS)
HAKKINDA TARİHİ BİLGİLER
'Şabut balığı İsraililer tarafından kutsal kabul ediliyor. Çünkü İsrailler'e domuz etinin haram kılınmasıyla bir arayışa geçmişler ve şabut balığını kendilerine kutsal görerek bu balığı tüketmeye başlamışlar. Bugün ise İsraillerin elinde şabut balığı yok. Bu balık çok kıymetli onlar için. Dünya tüketiminde hatırı sayılır bir balık.
ŞABUT ( BARBUS GRYPUS)
HAKKINDA TARİHİ BİLGİLER
'Şabut balığı İsraililer tarafından kutsal kabul ediliyor. Çünkü İsrailler'e domuz etinin haram kılınmasıyla bir arayışa geçmişler ve şabut balığını kendilerine kutsal görerek bu balığı tüketmeye başlamışlar. Bugün ise İsraillerin elinde şabut balığı yok. Bu balık çok kıymetli onlar için. Dünya tüketiminde hatırı sayılır bir balık.
Cok guzel degerlendirilmis, hele otlu yerlerde avlanmanin teknik ve bilgi isteyen bir ugrastir. Sevgilerimle.
YanıtlaSilhttp://fako-balikcim.blogspot.fi/2014/08/lufer-palamut-zamaninda-kasik-esasen.html
Barbus esocinus ´un bilimsel ismi Luciobarbus esocinus olarak degistirilmistir. TUBITAK´tan alintiysa, unutun.
YanıtlaSilO Bahsettiğin Fırat Turnası Fikret abi (Luciobarbus esocinus )
SilŞabut ( Barbus Greypus ) Olarak geçiyor
O Bahsettiğin Fırat Turnası Fikret abi (Luciobarbus esocinus )
SilŞabut ( Barbus Greypus ) Olarak geçiyor
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil